Bilim
adamları dehşete kapılmıştır
Ve durmuştur Avrupa’nın beyni.
Beyninin durmasındansa
Körlüğü seçmişti Wyndham Lewis.
Rüzgâr altında gece karanfilin ortasında,
Taç yaprakları neredeyse kımıltısız.
Mozart, Linnaeus, Sulmona,
İnsanın arkadaşları birbirlerinden nefret ederlerken
Dünyaya nasıl barış gelebilir ki?
Kabalıkları eğlendirmişti beni toy zamanlarımda.
Tükenmiş, üflenmiş bir kabuk,
Fakat ışık şarkısını söyler sonsuzca,
Tuzlu çayırın gelgitin değişmesine fısıldadığı
Bataklıklar üstünde solgun bir tutuşma ansızın;
Zaman, mekân,
Ne hayat ne de ölüm cevaptır.
Ve insan ki iyiyi arar,
Fenalık yapar.
Ölülerin yürüdüğü
Ve yaşayanların mukavvadan yapıldığı
Meiner Heimat’da.
Ve durmuştur Avrupa’nın beyni.
Beyninin durmasındansa
Körlüğü seçmişti Wyndham Lewis.
Rüzgâr altında gece karanfilin ortasında,
Taç yaprakları neredeyse kımıltısız.
Mozart, Linnaeus, Sulmona,
İnsanın arkadaşları birbirlerinden nefret ederlerken
Dünyaya nasıl barış gelebilir ki?
Kabalıkları eğlendirmişti beni toy zamanlarımda.
Tükenmiş, üflenmiş bir kabuk,
Fakat ışık şarkısını söyler sonsuzca,
Tuzlu çayırın gelgitin değişmesine fısıldadığı
Bataklıklar üstünde solgun bir tutuşma ansızın;
Zaman, mekân,
Ne hayat ne de ölüm cevaptır.
Ve insan ki iyiyi arar,
Fenalık yapar.
Ölülerin yürüdüğü
Ve yaşayanların mukavvadan yapıldığı
Meiner Heimat’da.
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
ileti: Vahit Akça /22 Ağustos 2014 _18:16
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder